Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “7 ülke olarak (Türkiye, Endonezya, Nijerya, Ürdün, Mısır, Katar ve Suudi Arabistan) bir temas kümesi kuruldu. Türkiye de bu ülkelerin ortasında. Faaliyetlerine başladı. Bugün Çin’deydi, yarın Moskova’da. Bugün burada olduğum için gidemedim. Yarın ve sonraki seyahatlerde biz de olacağız. Bununla birlikte alınan kararlar var. İsrail zulmünün devam etmemesi, son bulması ve bölgede iki devletli tahlilin hayata geçmesi için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Bakan Fidan, bakanlığının 2024 bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Kurulu’nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Ferdî olarak diplomatların çok düzgün olduğunu söyleyen Fidan, “Kurumsal olarak çok şey yapmamız gerekiyor. Çok uygun diplomatınız var ancak hepsini topladığınız vakit çok yeterli diplomasi ortaya çıkmayabiliyor. Hasebiyle çok ağır kurumsal çalışma yapmanız gerekiyor. Sistematik bir biçimde ıslahat, kesintisiz bir değişim içinde olmanız gerekiyor. Bizim diplomatlarımızın çok fazla yük taşıdığı alanlardan biri de bizde alan uzmanından fazla genel uzman vardır. Bir arkadaşı her coğrafyada, her koşulda her mevzuda çalıştırırsınız. Bu natürel istediğiniz oranda verimliliği getirmiyor. Sayı az olduğu için. Diplomatik meslek tırmanışını bozmadan sayıyı artırmak, ihtisası çoğaltmak gerekiyor. Bu en büyük ıslahat da burada olacak. Bunun da altını çizmek gerekiyor” tabirlerini kullandı.
“TÜRKİYE REDDEDER”
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği talebinde bir değişiklik olmadığını vurgulayan Fidan, “Ama bizim AB üyesi yapılıp yapılmayacağımız sorunu teknik bir mevzu değil, kriterlere bağlı bir mevzu değil. Bu AB’nin çekirdek ülkelerinin stratejik olarak karar verecekleri bir bahis. Bu birebir ortamlarda hem AB yetkilileriyle, bakanlarıyla da tartıştığım bir bahis. AB şuna karar vermek zorunda. Türkiye ölçeğinde bir ülkeyle, Müslüman bir ülkeyle ben yeni bir birlik kurmak istiyor muyum? AB’nin ABD’yle birlikte gerek bölgemizde, gerek gerek öbür yerlerde izlediği jeo-stratejik siyasetler vakit zaman bizim baş başa gelmemize sebep olan bahisler. AB devletlerinin muhakkak bahisleri araç olarak kullandığını görüyorsunuz. Bir bakıyorsunuz Kıbrıs’ta sorununuz var, bunu Gümrük Birliği’nde çıkarıyor. Suriye’de bir şey yapmışsınız, vize sıkıntısında karşınıza çıkıyor. AB ile bağların ilerletilmesi için siz kendi hareket alanınızda ve tehdit algılamanızda hiçbir şeye dokunmayacaksınız. Onlar sizden ağır ağır şad hayli size bir şeyler verecekler. Bunu Balkanlar’daki ülkelere yapabilirler fakat Türkiye bu türlü bir ülke değil. Türkiye’nin tarihi bağımsızlığı, ulusal derinliği, stratejik kültürü bu türlü bir şeyi reddeder” halinde konuştu.
Türkiye’nin üye ülkeler ortasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamada yüzdesi en fazla olan ülkelerin başında geldiğini aktaran Bakan Fidan, “Yüzde 90 civarında uygulama oranımız var. Belirli sembolik davalar var. Orada da bizim bildirimiz bu davalar daha mahkemeye gelmeden evvel AB başşehirlerinde siyasallaştırılmış türel ve teknik bir dava olmaktan çıkıp, Türkiye’de iç siyasetin tarafgirliği yoluna gitmiş bir dava. Bunu siz siyasallaştırırsanız, buradan aldığınız yanıt da buradan olur. Adamın siyasallaştırdığı davaya verilecek cevap da siyasal olur” dedi.
“BİZE DÜŞMANLIK EDİLDİĞİ İÇİN, SİLAH ÇEKİLDİĞİ İÇİN”
Sınır ötesi harekatlara ait soruyu yanıtlayan Bakan Fidan, “Kategorik olarak devletimiz bir Kürt düşmanlığı yapıyormuş üzere algı oluşturuyorlar. Biz bunu külliyen reddediyoruz. Bu türlü bir husus yok. Aslında bütün bu anlatılardaki Kürt sözünü çıkarıp oraya PKK’yı koymak gerekiyor. Biz kategorik olarak PKK’nın düşmanıyız. Bu zevk olsun diye geliştirdiğimiz bir düşmanlık değil. Bize düşmanlık edildiği için, silah çekildiği için” sözlerini kullandı.
Suriye’de rejimin kendi muhalefetiyle uzlaşmaya yönelik çok önemli adımlar attığını görmediklerinin altını çizen Fidan, “Kendi halkıyla rejim ortasında inanç münasebeti olmayınca halk gitmiyor. Biz de beşerler istekli gitmediği sürece zorla gönderme talihimiz, imkanımız ve o denli bir siyasetimiz da yok” diye konuştu.
GAZZE AÇIKLAMASI
Bakan Fidan, Gazze konusunda Türkiye olarak tek taraflı eforlardan çok kolektif olarak bütün aktörleri harekete geçirmeye yönelik bir uğraşın olduğunu belirterek, “7 ülke olarak (Türkiye, Endonezya, Nijerya, Ürdün, Mısır, Katar ve Suudi Arabistan) bir temas kümesi kuruldu biliyorsunuz. Türkiye de ortalarında bu ülkelerin. Faaliyetlerine başladı. Bugün Çin’deydi, yarın Moskova’da. Bugün burada olduğum için gidemedim. Yarın ve sonraki seyahatlerde biz de olacağız. Bununla birlikte alınan kararlar var. İsrail zulmünün devam etmemesi, son bulması ve bölgede iki devletli tahlilin hayata geçmesi için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Dışişleri Bakanlığının bütçe görüşmesi, bakanlık ile bakanlığa bağlı kuruluşların bütçe ve kesin hesaplarının okunması ve oy çokluğuyla kabul edilmesinin akabinde sona erdi.
